Kitaplar hususunda hala hislerime güvenirim. Kitabın kapağını gördüğüm anda niyeyse beğeneceğimiz bilmiştim.
Kitap herkesin beğeneceği türden bir roman değil.
Edebi, kafa karıştırıcı, sorgulatıcı, sıradan konusu olmayan, fantastik ama sizin anladığınız tarzda değil ve içli ama güçlü. Bilmem, ben böyle tanımlayabildim.
Konunun başını söyleyeyim devamını merak eden kitaptan okusun.
Neresi olduğunu bilmediğimiz bir yerde tutsak kadınlar var. Ellerine kaderleri olduğu söylenen deste deste kağıtlar veriliyor. Ezberlemeleri lazım. Ezberleyip, kubbe denilen yerde sınava girdiklerinde ve sınavı geçtiklerinde bu yerden çıkıyorlar.
Ama büyük bir sorun var.
Hiç hatırlamadıkları o kaderlerini, geçmişlerini ezberliyorlar ancak kubbede sınava girdiklerinde, hepsini tekrardan unutuyorlar. Yani burdan çıkmak, hatırlamadığın kaderini ezberlemek ve en önemlisi kaderinden sınav olmak sandığınız kadar kolay değil.
Konu bu. Ama işleyiş tarzı öyle naif ki. İçinize işliyor.
Adını dahi hatırlayan, kader destesini okurken hangisinin kendi olduğunu dahi bilmeyen (Ad), kaderini yeniden okumaya başlıyor. Bizde onunla birlikte okuyoruz. Çok İçerik vermeyeyim. Ama güzel. Naif, sade ve edebiyat severler, bu ilginç kitabı severler. Ben sevdim. Tavsiye ediyorum.
